Salı, Ocak 23, 2007

Keşke hepimiz Hrant olsak...


Ben böyleyimdir. Önce tanımadan, okumadan, dinlemeden, araştırmadan kimin ne olduğunu tahmin etme gereği duymayan, ve bilip bilmeden o kişi ya da kuruluş ya da devlet hakkında herhangi bir yargıya varmayan birisiyim.

Geçtiğimiz aylarda NTV' de Sevgili Can Dündar' ın hazırlayıp sunduğu NEDEN adlı programda seyrettim kendisini. Ve program sonunda, özellikle programa karşı görüş belirtmek için çağrılmış diğer konukları da gördükten sonra Hrant Dink' in ne kadar aklı başında birisi olduğunu ve ne kadar da bizim kadar vatandaş olduğunu anladım. Çok samimiydi, ne Ermenistan hükümeti tarafından ne de bizim 301 ciler tarafından seviliyordu. Çok samimi olduğu için sevilmiyordu. "Benim içsel tarihim 1915' te olanları kabul edemiyor" diyordu, bir taraftan "Fransa, Ermeni Soykırımının redetmenin suç olduğunu kabul eden yasa tasarısını onaylarsa gider Fransa' da Ermeni Soykırımı olmamıştır derim" derken. Ve samimi olduğu kadar da demokrat bir insandı anladığım kadarıyla.

Ve, yine demokratik bir şekilde öldürdük onu. Sokağın HALK' ın içinde, toplumsal hıncımızın oybirliğiyle ölümüne karar verdi, rating birliğiyle seyrettiğimiz Kurtlar Vadisi özentisi gençleri, yine toplumsal kanıksanma ile sahiplendiğimiz silahlarla kuşatarak saldık sokaklara.

Ve şimdi, kaygı birliğiyle seyrediyoruz olup biteni ve acaba yabancı yatırımcı kaçar mı diye.

İnsanlık işte, başka şey gelmiyor insanın aklına...