Perşembe, Şubat 25, 2010

Temizlik

Çarşamba, Şubat 24, 2010

Kimi Kime Sikayet Ediyoruz

Çetin Altan' ın bugünkü yazısından aklımda kalan bir kaç not aktarayım...

Diyor ki büyüğümüz;

"Yalan' ın heykeli yapılmak istense nasıl olur?

Bu soruya yanıt verebilecek bir parti lideri var mı ülkede, ya da bir asker veya bürokrat
(ne yazık ki vardır Sn. Altan - KG)?

Nasıl ki 3200 belediyenin kaç tanesinde kadın berberi veya piyano vardır?
"

Bu sorulara ne denir?

Denir ki; kimi kime şikayet ediyorsun be adam. Benim de, gerçek demokratların da, gerçek solcuların da ve zamanında Atatürk de bunların olmasını istemişti.

Ama, sen ve oğulların bunların olmasını istemeyen, istemek ne kelime olmasına dayanamayanlara omuz atmaya devam ediyorsunuz...

Söyleyin be adamlar, kimi kime şikayet ediyorsunuz?

Perşembe, Şubat 18, 2010

Arkadaşa Son Mektup...

Arkadaşıma gericilikle ilgili, bir çırpıda aklıma gelen örnekleri yazmıştım dün. Arkadaşım, her birine cevap verebileceğini söyledi. Zahmet etmemesini istediğim aşağıdaki son mektubu gönderdim...

"..........................;

Mutsuzum....

Birkaç güne kadar bebeğim olacak. Ve ben, bebeğimi düşüneceğime, ülkenin haline, gazetelere, soyguna, pişkinliğe, iki yüzlülüğe, oynanan oyunlara koyun gibi bakanlara sinir olup moralim sıfır eve gidiyorum (sen buna inanamazsın, anlayamazsın ama gerçek budur), kahroluyorum, mutlu olmak için her türlü sebebim var ama kalbim sıkışıyor (buna da inanamazsın ve anlayamazsın).

Dolayısıyla zahmet etme... Sen beni anlayamazsın...

Ben bu ülkeye de, bu ülkenin ekmeğini yiyenlere de, ülkeyi bu hale getirenlere ve bu hale getirenleri başımıza getirenlere de fena halde kırgınım.

Üzgünüm, ve ne olur beni üzüntümle baş başa bırak. Senden aşağıdakilere yanıt ya da savunma beklemiyorum ki, sadece anlamanı istiyordum... Olmadı…

Hayatın geri kalanında sana ve ailene sağlık diliyorum.

Hitler’ imiz hepimize hayırlı olsun."

Çarşamba, Şubat 17, 2010

Nedir bu gericilik Allah aşkına?

Bugün muhafazakar bir arkadaşım sordu;

"Abicim, ha bire gericilik... Nedir bu gericilik?"

İlk aklıma gelenleri aktarayım;

Gericilik;

Medine Meni' nin ailesi tarafından diri diri toprağa gömülmesidir,

Birey olmak yerine, bazı insanlara kulluk yapmaktır,

Şahsına ait olan kutsal değerlerini başkalarına dayatma çabasıdır,

Kul hakkı felsefesine sonuna kadar bağlı görünüp, insan olmanın temel haklarını ihlal etmektir,

1 büyük rakı içip, bana bişey olmaz, olsa da kaderdir diyerek trafiğe çıkmaktır,

Depremde yıkılan şehirdeki ölülerin ardından, "7.4 yetmedi mi" pankartı açmaktır,

Ve fakat, kazanı patlayan kaçak, bakımsız, denetimsiz kuran kursu binasında ölen küçücük kızlarının hesabını soramamaktır,

Anlamsız sebeplerle 37 kişiyi yakabilmektir, ve yakanları savunabilmektir,

Yaratıcısı tarafından kendilerine okusunlar, aydınlansınlar diye gönderilen kutsal kitaplarını kendi dillerinde okumak isteyenleri dinsiz diye suçlamaktır,

Ve hatta, bir gün kendilerine de lazım olabileceğini düşünmeden emniyet şeritlerini kendilerine ait yolmuş gibi kullanmaktır,

Bireysel haklarını savunamamak, toplumsal yaşama ayak uyduramamaktır, her şeyi kendine göre yontmaktır,

Sevmeyi, aşkı bilmemektir,

El öpmeyi, öptürmeyi saygı zannetmektir ama kimseye, çocuğuna, eşine bile saygı göstermemektir,

Bu adamlar Müslüman diye AKP illetini başımıza sarmaktır, ülkeyi birilerinin oyuncağı haline getirmektir

Revize


Cumartesi, Şubat 13, 2010

Haftalık Olağan Gösteriş Namazı Manzaraları

Başbakan her Cuma olduğu gibi yine olağan GÖSTERİŞ NAMAZINI eda etmiş arkadaşlar.

Çoğu defa olduğu gibi bu defada namaz ve ezan RTE’ nin geliş saatine göre ayarlanmış. Bu kez arada bir fark var ki, Başbakan gelecek diye camiye girişi engellenen ve geç alınan bir vatandaş, “Padişah mısın?” diye protesto etmiş….

EEYYYYYY;

Bu ülkede her olayı, her yapılanı DİN ile kıyaslayan, sırf daha çok Müslüman görünüyor diye seçimlerde oyunu hep aynı zihniyete veren, kendilerinden olmayanları, sol görüşlüleri ve bazı kurumları kendi kriterlerince dinsiz diye suçlayanlar;

işte buna layıksınız sizler… Ve eminim yine de memnunsunuzdur durumdan.

Bütün Müslümanlar bilir ve inanır ki, Kuran’ ı Kerim Allah’ ın sözlerini içerir. Ammaaa, bizim Müslüman geçinen yobazlara göre bu sözleri anlamanıza gerek yok. Bir zamanlar, halk dinini kendi dilinde öğrensin ve sorumluluklarını bilsin diye uğraşanları DİNSİZlikle suçlayanlar işte bu kafadır… Bu adamlar Müslüman mı? Veya Müslümanlık bu mu?

DİN sömürüsünün, insanlığın Kutsalları üzerinden siyaset yapılmasının ve buna göz yumulmasının sonucudur işte bu başınıza gelenler.

Daha da çoook gelecek emin olun. Ben eminim…

Tehlikenin farkında mısınız?

Nooo Bum

Cuma, Şubat 05, 2010

Medine Memi olayı...

Bir kaç gazeteye baktım bugün...


Taraf, Vakit, Zaman, Milliyet, Vatan ve Cumhuriyet.


Bana göre, 4 Şubat 2010 tarihinin en önemli gündemi yukarıda adlarını saydığım gazetelerden Vatan, Milliyet ve Cumhuriyet' te 1. sayfadan verildi. Cumhuriyet' ten Mehmet Faraç köşesini de bu konuya ayırdı (http://kubilaygunduz.blogspot.com/2010/02/diri-diri-gomulmek-nedir-bilir-misin.html).

Taraf, Vakit ve Zaman ise bu olay hiç olmamış gibi davrandı. (Taraf' ın 5 Şubat tarihli sayfası aşağıdadır)




Olay; Adıyaman' ın Kahta ilçesine bağlı bir köyde yaşayan 16 yaşındaki Medine Memi adlı genç kızın ailesi tarafından diri diri gömülmesi ile ilgiliydi. Erkeklerle arkadaşlık kurduğu gerekçesi ile ailesi Medine' yi kümes içerisine kazdıkları kuyuya ellerini ve ayaklarını bağlayarak gömdükleri ortaya çıktı. Otopsi raporuna göre, genç kızın mide ve ciğerlerinde toprak tespit edildiği ve kızın canlıyken ve bilinci yerindeyken gömüldüğü ortaya çıktı.

Bu yapılanın canilikten başka bir şey olmadığı, bunu yapanların insan yerine konmadan en ağır cezalara çarptırılması gerektiği zaten ortada. Benim dikkatimi asıl çeken nedir biliyor musunuz? Bu haberin, ne haberi bu vahşetin, sözde demokrat olduklarını, Kürt sorununun ve Doğu-Güneydoğu sorunlarının bir numaralı takipçisi olduklarını her fırsatta dile getiren, bu uğurda ülke vatandaşlarını birbirine kırdıracak kadar ileri giden, zavallı politikacı, gazeteci, bürokrat döküntülerinin, bu olayı görmezden gelmeleri beni hiç şaşırtmadı.

Çünkü, dertleri Güneydoğu sorununu çözmek olsaydı, 1950' li yılların başında hiç beğenmedikleri CHP' lilerin toprak reformu taleplerini, bugün de savunur, bölgede yaşanan feodal düzenin yıkılması için ellerinden geleni yapar ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği' ni suçlamak yerine bu dernek ile cehaleti kırmak adına yarışmaları gerekirdi.

Taraf, haberi ilk sayfadan vermediği gibi, o Kürt ve Doğu sorunlarına sarılan yazarlarının hiç birisi de bu vahşete dikkat çekemedi o gün. Ve inanın çekmeyecekler de. Çünkü gerçek niyetleri bu değl, o bölgenin kalkınması, cehaletin kırılması, aşiret düzeninin çözülmesi işlerine gelmez.

Ve siz, vicdanı olan sizler, demokrasi isteyen, modern bir ülkede yaşamak isteyen, aklı ve bilimi, hoşgörüyü, adaleti savunan sizler, TARAF' ınızı belirlemenin zamanı gelmedi mi. Hiç, diri diri gömüldünüz mü, aklınız yerindeyken başınıza başınıza küreklerle toprak attılar mı?

Atmadılar diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Elleri içerimizde başları dışarıda olan birileri bu ülkeyi diri diri kuma gömüyorlar, anlamıyor musunuz?...

Boğulduğunuzu düşünmüyor musunuz?

Tehlikenin farkında mısınız?

Diri Diri Gömülmek Nedir? Bilir misin?




Başörtüsü Meselesine Doğru Bakış