Gazetelerin bir kısmı haberi ilk sayfasına taşımıştı...
Şu gülen güzel gözlere baktıkça içim yanıyor, gözlerim sulanıyor. İçimde bir nefret birikiyor. Parkta oynarken, az sonra kaydıraktan kayıp annesine koşacakken birden yığılıveriyor yere. Ve son. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşun saplanıyor minik bedene. Annesi ve ablasının gözleri önünde hayata son kez bakıyor Umut.
Offff...
Kurşunu atan belli değil, ama o kurşunun atılmasına yol verenler belli;
Hepimiziz...
Belinde silah, külhanbeyli gibi dolaşan onlarca adam var çevremizde. Sözde erkeklik simgesi ama dünyanın en aşağılık insanlarıdır, görevi ve geçerli sebebi olmadan silah taşıyanlar... Durup dururken sağa sola ateş etmeleri de cabası. Kaçını ihbar edebildik ki?
Offfffff...
Yazarken elim titriyor öfkeden. BU ülke, emniyet şeridinde 100 km hızla giderken, arıza yapmış aracının yanında duranları öldüren insanların 3-5 yıla mahkum edildiği, karısına ölüm tehdidi gönderenlerin hemen salıverildiği, daha önce birden fazla insan öldürmüş, yaralamış, tecavüz etmiş manyakların affedildiği bir ülke... Ve biz hukuka güveneceğiz öyle mi?
Bireysel silahlanmaya hayır diyenlerin, "entel" tanımlaması yapılarak aşağılandığı, evet diyenlerin ise dini bütün olduğu için iktidar yapıldığı bir ülke...