Çarşamba, Aralık 12, 2012

Korkutan Korkutana - Mehmet Yılmaz

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, bütçe görüşmelerinin başlaması nedeniyle yaptığı konuşmada, “paranoya üreten bir zihniyetin Türkiye’nin enerjisini heba ettiğini” söyledi.


Şöyle konuştu: “On yıllar boyunca Türkiye, yapay tartışmalarla, sanal korkularla, kendi milletini iç düşman ilan eden ‘Cumhuriyet tehlikede’, ‘laiklik elden gidiyor’, ‘irtica geliyor’ diyerek paranoya üreten bir zihniyetle enerjisini heba etti.”

Başbakan’da seçici algı var elbette, ‘Bu kış komünizm gelecek”, “Misyonerler milleti dinden çıkaracak” gibi eskide kalmış korkuları ihmal etmiş.

Bir de günümüzün “paranoyaları” var tabii!

İçimize sızan bizden olmayan binleri tarihimizi çarpıtarak bizi yok edecekler” bunlardan biri meselâ! Bir televizyon dizisi seyredenin milli kimliğini yitirebileceğine ilişkin olarak yayılan korku! Konserde bir bira içen gencin alkolik olacağına ilişkin yayılan korku!

Başını kaldıranı “Ergenekoncu” diye yaftalamak! İnsan haklarından söz edenin bölücü olması!

Bunlar da bu dönemin paranoyaları ve bu paranoyanın baş imalatçısı da Türkiye’nin yıllardır paranoyakça korkular içinde vakit kaybettiğini söyleyen kişiden başkası değil!

Devirler değişiyor, iktidarlar değişiyor, ama bir gerçek hiç değişmiyor.

İstiklal Marşı, “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” diye başlayan bir ülkenin halkı sürekli bir şeylerle korkutuluyor. Maşallah biz de korkmaya pek eğilimliyiz zaten. Sesi yüksek çıkan birisi ortaya atılıp da bir öcü ile bizi korkutmaya kalktığı zaman sus pus olup bir kenara saklanmaktan başka bir şey yapmak aklımıza gelmiyor. Her dönemin egemenleri de bu huyumuzu bildiği için bizi korkutacak yeni yeni öcüler bulup, piyasaya sürebiliyorlar.

Ne yalan söyleyeyim, halkımızın bu ruh durumu da beni korkutuyor!

Hiç yorum yok: