Salı, Temmuz 09, 2013

Eruğrul Özkök'ten İlginç Bir Yazı

DEMOKRASİ bazen hür seçimle değil, darbeyle de başlayabilir...”
Durun, hemen piyanistin üzerine ateş açmayın.
Cümlenin sonunu, yazının ortasını bekleyin.
Cümle bana ait değil.
Geçen pazar günü demokrasinin beşiği İngiltere’de yayınlanan “Sunday Times” gazetesinin yazarı Camilla Cavendish’in sözleri...

Mesela hangi darbe?
Mesela 1974’te Portekiz’de diktatörlüğe son veren sol askeri darbe.
Mesela, Mısır’da Mübarek rejimine son verip Mursi’yi iktidara getiren seçime yolu açan darbe...
Buraya kadar hemfikir miyiz?
Öyle ise devam edelim.
Portekiz’de o askeri darbeden sonra demokrasi bugüne kadar kesintisiz yürüdü.
Yani 40 yıldır.
Peki Mısır’da niye yürümedi?
Bunu bir tartışmamız gerekmiyor mu?
Tartışırsak mı darbeci oluruz?
Yoksa tartışmazsak mı?
Darbeyle başlayan demokrasi süreci Portekiz’de neden 40 yıldır yürüyor da, Arap Baharı’nda daha şimdiden Mısır ve Libya’da duvara tosladı?
Neden Tunus’ta hâlâ herkesin üzerinde anlaşabileceği bir demokratik zemin oluşamıyor?

Bana “Daha 3 yıl oldu, biraz sabret” diyebilirsiniz.
Ben de derim ki: “Tamam kardeşim iyi de, Portekiz’in darbeden sonra da ilk 3 yıl vardı. Neden orada böyle bir şey olmadı?”
Üstelik o 3 yıl Portekiz tarihinin belki de en travmatik dönemiydi. Koskoca bir imparatorluk çöktü. Bir milyona yakın Portekizli, ülkelerine dönmek zorunda kaldı.
Buna rağmen ikinci bir askeri darbe olmadan sistem yürüdü. Neden?
Cevabı çok basit, çünkü daha ilk günden bir demokrasi için gerekli “birlikte yaşama kültürü” oluşturuldu.
Herkes haddini bildi.

Nedir bir demokrasi için olmazsa olmaz ortak yaşama kültürü?
Bir daha, bir daha, bir daha yazayım.
-Hür seçim.
-Seçimle işbaşına gelen iktidarı denetleyici mekanizmalar.
-Hür medya.
-Bağımsız yargı.
-Tarafsız kamu hizmeti.
-Azınlıkların korunması.
-İnanç özgürlüğü.
-Yasalara saygı.

Sonuç, iyi bir demokrat olmak için darbelere karşı çıkmak şarttır.
Ama sadece darbelere karşı olmak yetmez.
Aynı zamanda demokrasinin temel ve vazgeçilmez kurumlarını ve kültürünü de aynı güçle ve samimiyetle savunmak gerekir.
İkinci sonuç: Evet demokrasi bazen darbeyle gelir. Çoğu kez de darbeyle gider.
Bazen de seçimlerle diktatörlükler gelir....
Ama öyle de olsa, geldikleri gibi gitmelidirler.
Yani seçimlerle...
Darbelerin kaldıracağı tek “ama” da budur.

Hiç yorum yok: