Çarşamba, Ocak 19, 2011

Emine' nin Ilgaz' ı, Çok Acele Ettin be Yavrum...

Emine ve Yaşar...

Uzun zaman olmuştu görüşemedik. En son 1,5 yıl kadar önce Gümuşsuyu' da karşılaştık. Emine henüz hamileydi. Mutlu ve umutluydu.

Zaman geçti;

Ilgaz dünyaya geldi... Benim Çağan Ilgaz' ımla hem adaş hem de yaşdaşdılar.

Görecek fırsatımız olmamıştı yüzünü Ilgaz' ın. Ama Emine' nin güleç yüzünü görebiliyordum hafızamda. Ne de mutlu bir yuva olmuştu evleri şimdi...

Zaman geçti;

Ilgaz rahatsızlandı... Lösemi denen berbat hastalığın pençesine düştü. Kan donörü aradık 2 hafta boyunca. Aralıksız kan değişimi gerekiyordu.

Tıp dünyasındaki gelişmeleri takip ettikçe umutlanıyordu insan, LÖSEV de vardı bir taraftan...

Ve tabi dostları Emine ve Yaşar' ın.

Zaman geçti;

Kısa bir zaman... Bir serin pazartesi sabahı kaybettik Ilgaz' ı. Sadece 10 ay misafir olduğu dünyaya veda ediverdi aniden. Ne arkasında bıraktıklarının farkındaydı henüz, ne de önünde bıraktığı yaşam denen karmaşanın.

Adını aldığın dağları görmek için memleketine gidecektin... Ne acelen vardı be yavrum...

Şimdi telefonu elime alıp alıp bırakıyorum. Yaşar' ı, Emine' yi aramam lazım biliyorum, ama olmuyor. Ne diyeceğimi bilemiyorum.

Böyle bir acı paylaşıldıkça azalır mı ki?

Dostluğumu sorguluyorum.

Hiç yorum yok: