Perşembe, Ocak 29, 2009

Halka Hizmet ve Halka Hizmet Yalanı Üzerine

Mehmet Ali Gökçeoğlu AKP Çeşme belediye başkan adayı. Aşağıdaki link ise kendi şahsi sitesi;

http://www.mehmetaligokceoglu.com/joomla/index.php

gördüğünüz gibi büyük projeleri var 2015 yılında Çeşme için. Bütün şehir muhteşem binalar ile dolacakmış anladığım kadarıyla.

**************

Şimdi de Eskişehir belediyesinin web sitesine bakalım;

http://www.eskisehir-bld.gov.tr/manset.php

manşette diyor ki; Araçların Değil Yayaların Şehri: Eskişehir

Bu sayfayı inceleyin, haberlere göz atın, fotoğraflar için zaman ayırın. Bir kaçını sizinle de paylaştım.



**************



Aşağıdaki bahsedilen konu ise İzmir - İstanbul belediyeciliği farkını ortaya koyuyor;

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Levent’teki İETT arazisini Dubai Şeyhi Maktum’un Dubai Sama şirketine 1 katrilyon liraya sattı. Aradan neredeyse 2 yıl geçti. Para gelmiyor. Şeyh Maktum, Mimarlar Odası’nın açtığı davaları bahane ederek parayı ödemiyor. İstanbul Belediyesi de, özel! ilişkilerden dolayı, ihaleyi iptal etmiyor, Şeyh’in keyfini bekliyor.İzmir Güzelyalı’da aynı durum vardı. Otobüs garajı da kaldırılmış, arazi boşalmıştı. Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, garajın trilyonluk arazisini satabilir, paraya dönüştürebilirdi. Bunu yapmadı. Ne mi yaptı? Koskoca, çağdaş, pırıl pırıl bir konser salonu... Yaklaşık 30 trilyon liraya malolan Ahmet Adnan Saygun Konser Salonu geçenlerde açıldı... İzmir Türkiye’nin en modern konser ve sergi salonuna kavuştu.İzmir Belediyesi İstanbul kadar akıllı değil...Alsancak’ın hemen dibindeki Havagazı Fabrikası’nı da satıp parasını yemeyi becerememiş! Fransızlardan kalan fabrika, ana dokusu korunarak enfes bir müze ve kültür kompleksine dönüştürülmüş. Bir biblo gibi duruyor kentin içinde...Çiğli tarafında Sasalı adı verilen bölgedeki Doğal Yaşam Parkı da ayrıca görülmeye değer... İzmir Fuarı büyüklüğünde (450 dönüm) bir alan içinde meydana getirilen hayvanat bahçesinde hayvanlar demir kafesler içinde korunmuyor. Aslana, file, zürafaya, su aygırına ana vatanlarındaki bitki dokusuna uygun yaşam dekoru yapılmış. Onları açık alanda izliyorsunuz. Çocuklar için eğitim programları düzenlenmiş. Anakent Belediyesi bir 30 trilyon da oraya harcamış. Ama değmiş; görülesi bir eser çıkmış ortaya... Başkan Aziz Kocaoğlu kentin para eden arazilerini satıp betona dönüştürmek yerine halkın soluklanacağı mekânlar haline getiriyor. Tarihi ve doğayı yaşatmaya öncelik veriyor. Karşılığı mı?Sanırız yerel seçimde halka verdiklerinin karşılığını alacak... İzmir’den gelen haberler onu gösteriyor...

**************

Başbakan Erdoğan aklına her geleni yalan mı doğru mu bilmeden söylemesi ve ne zaman susacağını bilmemesi ile meşhurdur malum. Her aklına geldiğinde kendi belediyelerinin halak ne kadar hizmet ettiğinden, şehirleri güzelleştirdiğinden bahseder. En baştaki Mehmet Ali Gökçeoğlu' da tam Erdoğan' a göre bir aday. Güzelim Çeşme' yi Dubai' ye çevirmeyi marifet sayan ve bunu halk için yaptığını söyleyecek kadar densiz olan birisi. Maalesef, aramızdan çoğu da ve maalesef halkımızın % 47' si de bu numarayı yiyor. Ama hiç düşünmüyor ki, bir taraftan benim rahat yürümem, rahat nefes almam, rahat ulaşımımı sağlayan, medeni bir ortamda çocuk büyütmeme imkan verenler var diğer tarafta ise aralıksız olarak bizleri fildişi kulelerde oturmakla suçlayıp, asıl ve gerçekten fildişi kuleleri kendileri ve çevreleri ve de en önemlisi müteahhitleri zengin etmek için yaptıranlar var. Bizim halkımızda; valla Kiler ne güzel 105 katlı rezidans yaptı, sağolsun Kadir Topbaş diye alkışlıyor. Be kardeşim, sen hayatında bir rezidansta oturabilecek misin ki seviniyorsun, sana bir torba makarna düştü bu işten. Bu hizmetin sana pis bir şehir, keşmekeş olmuş bir trafikten başka ne getirdiğini sanıyorsun. Her fırsatta "Bisyaratılanı yaratandan dolayı severiz" diye diye sömüreceksin, ama o sevdiğini söylediğin halka, dinsiz diye saldırdığın bazı partilerin başkanları kadar değer vermeyeceksin.

**************

Bu yazıyı okuyanlar arasında daha önce AKP' ye oy vermiş veya vermeyi düşünenler olabilir. Yapılması beklenen şudur; nasıl bir şehirde ve ülkede yaşamak istediklerini belirlesinler. Kararlarını ona göre versinler. Şehrin her yerini imarsız da olsa kendi yandaşlarına ve milletvekillerine peşkeş çekerken, bir torba kömür veya makarna ile halkı kandıranları mı, yoksa medeni bir şehir, medeni bir ülke, önce insan diyen ve bunu içten söyleyen, yolsuzluk ve hırsızlığa göz yummayacak olanları mı tercih edeceğiz? Geleceğin Çeşme' sinin bir avuç zenginin oturacağı gökdelenler şehri olmasını mı, yoksa Eskişehir gibi insana layık medeni bir şehir mi olmasını arzuluyoruz? 2B kanununu fırsat bu fırsat çıkartıp kendilerine milyarlarca dolarlık kaynak sağlayanları mı, 6 yıldır 2B çıkmasın diye çırpınanların sesini mi dinleyeceğiz?

**************

Geleceğinize ve tarihimize yazık etmeyin. Çok geç olmadan gerçekleri görelim ve en önemlisi görmesi gerekenlerin görmelerini sağlayalım. Herkes bu ülkenin altına elini koymalıdır, koymalıdır ki bu ülke tekrar silkinip kendine gelsin.
Sevgi ve saygılarımla,

Hiç yorum yok: