Cuma, Ocak 23, 2009

Tayyip' ten inciler....

Tayyip' in Trabzonda bugün yaptığı konuşmadaki yalanlarına kedimce ve sinirlerime hakim olarak yanıt vermeye çalıştım...

Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen 'Toplu Açılış ve TOKİ Konutlarının Anahtar Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmada, hizmet yolculuğunda her zaman Trabzon'u yanlarında hissediklerini söyledi.Trabzon'u kendi kaderine bırakmadıklarını anlatan Erdoğan, kentsel değişim, dönüşüm projeleriyle kentin çehresini değiştirdiklerini söyledi. (Trabzon ve diğer şehirlerdeki TOKİ başkanlarının ve müteahitlerinin kim olduklarını görüyoruz, hizmet mi, parmak yalamak mı?)


Sadece Trabzon'u adalet ve kalkınma ile tanıştırmadıklarını anlatan Erdoğan, tüm şehirleri aynı heyecanla geliştirmenin, dönüştürmenin mücadelesini verdiklerini kaydetti.Türkiye'nin 6 yılda kat ettiği mesafenin Cumhuriyet tarihinin hiç bir dönemi ile kıyaslanamayacak başarılarla dolu olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, dış, politikada, iç politika, ekonomide, sosyal yaşamda Türkiye'yi birinci lige taşıdıklarını söyledi. (Yalan söylenir ama bu kadarı da olmaz, hayır yanlış oldu pardon, bu kadar yalan olur ama bu kadar yalanı nasıl yerler. 6 yılda nasıl bir mesafe kat etmişiz; yüksek faiz düşük kur ve de yurt dışı bahar havası sayesinde borsa 57 bin seviyesine çıkmış, uzun süre dolar 1,15 seviyesinde kalmış. Peki iyi bişey mi; 2001 krizinden acilen çıkılması için orta-kısa vadeli olan bu Kemal Derviş programı uzun vadeli uygulama ile ülkemizin sömürülmesine yol açmıştır. Buraya tonlarca dolar getiren yabancılar fazlasıyla götürmüştür. Yurdun en önemli varlıkları özelleştirme diye araplara hediye edilmiştir. telekom 3 yıllık kar ederi ile araplara teslim edilmiştir. 6 yılda özelleştirmeden elde edilen gelir 15 milyar USD civarında iken yabancıların ceplerine koyup götürdükleri toplam faiz geliri 23 milyar USD olmuştur. Yani ne işe yaradı tayyip o özelleştirmeler, sırf sen zavallı saf vatandaşlara iyi ekonomi görüntüsü veresin diye nereye gitti kardeşim benim paralarım. Hesabını versenize)



Erdoğan, yurt içinde, yurt dışında artık Türk vatandaşlarının sokakta başı dik bir biçimde 'Ben Türk'üm' diyerek dolaştığını belirtti. (Hadi len ordan... 2 aydır Londra' dayım.. Ne güzel medeni memleket diyorum. Filistin olayında bile bir tane Türkiye lafı geçmedi ne haberlerde ne gazetelerde. Sen milleti uyutmaya devam et, kimsenin seni takmadınığı bilmene rağmen yalan söyle zavallılara)



Türkiye'nin, Dünyada 17., Avrupa'da ise 6. büyük ekonomi haline geldiğini bildiren Erdoğan, ihracatın 127.5 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. (ithalatı söyle canım benim... hatta şöyle yapalım, yapılan ihracatın içerisindeki ithalatınpayını kıyaslayalım. O zaman çıkar ortaya ihracatın bu şekilde artmasının faydası olup olmadığı)




Türkiye'ye 15 milyar dolarlık küresel doğrudan yatırım geldiğini anımsatan Erdoğan, Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nın 750 milyar dolar olduğunu kaydetti. (simitçi tayyip, anlamazsın ama yine de söyleyeyim, üretime dönüşmeyen küresel yatırımın hiç bir ülkeye faydası olmaz. Bu ancak o ülkeleri köleleştirmeye, IMF ve Dünya Bankası bağımlısı yapmaya yarar. Bilmiyorsan, ekonomi kitabı okumanı tavsiye ederim. Pardon sen kitap okumayı bilmiyordun değil mi. Sen o sevmediğin 80 yılda kurulmuş ne kadar sanayi kurumumuz varsa 3 kuruşa araplara satmadın mı. Bir tane, bir tane kurduğun sanayi kuruluşu söyle ya)


Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'nin 10 yıllar boyunca kendisine ayak bağı olan, karanlık ilişkilerle ülkeye pranga haline gelen çetelerden, mafyalardan kurtulduğunu ifade etmesi üzerine, alanda bulunan vatandaşlar 'Vur vur inlesin Baykal dinlesin' sloganıyla tempo tuttu. Erdoğan da 'Gençler siz bu işi iyi biliyorsunuz' karşılığını verdi. (of anam of... Saf gençler mi biliyo sen mi biliyorsun. Susurluk' u bilir misin Tayyip efendi. hani senin eteğini öptüğün adamların sonuna kadar arkasında oldukları ve korudukları ve hatta senin koruduğun ve hatta cumhurbaşkanının koruduğu adamların yakalanıp bu tür kirli derin devlet işlerinin ortaya çıkması için bizim günlerce aylarca eylep yeptığımız susurluk. Yalan söyleme, hadi Baykal kabul ediyor, HSYK yasasını eski haline getir veya daha demokratik yap, dokunulmazlıkları da kaldır da bu pislikler çıksın ortaya. Yahu nasıl saf bu millet, bütün ergenekonda herkesin adı geçti, tüm teröristler nasıl seviştikleri bile anlatmışlar telefonda ama bir tek AKP li hakkında konuşmamışlar. Hiç bir AKP linin adı geçmemiş bu görüşmelerde.. Yuh be yalancı)



Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:'Türkiye'nin ilerlemesinin, kalkınmasının, büyümesinin önündeki engeller kalktıkça birileri ciddi şekilde rahatsız oluyor. Arı kovanına çomağı soktukça birileri ciddi manada rahatsız oluyor. Bu psikolojiyi lütfen iyi tahlil edin, buna farklı yorumlar getirenler var. Türkiye demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olarak çağdaş standartlara kavuşuyor, yıllar boyunca üzerine gidilemeyen meseleler bugün cesaretle çözüm yoluna giriyor. Ama birileri bundan ciddi manada rahatsız oluyor o kadar pervasız bir eleştiri içindeler ki devletin kurumlarını, TBMM'yi, Cumhurbaşkanlığı makamını özellikle yargıyı, hükümetimizi sürekli dillerine doluyor, sürekli yıpratmaya çalışıyorlar. Ama başaramayacaklar, başaramayacaklar. Defalarca söyledim, aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Herkesin artık bu ilkeyi, bu anayasal ilkeyi kabullenmesi ve anlaması gerekiyor.' (Bak sen; demek Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiymiş... Laik dediği ülkenin iktidar partisi Laiklik karşıtı insanlarla dolu. Bırak anayasa mahkemesinin kararını, her hareketiniz laiklik karşıtı sizin be. Sosyal devlet dediğin ülkelerde sağlık sistemi adam gibi olur, eğitim bilimsel ve bağımsız olur. Devletten tam destek alır eğitim sistemi sosyal ülkelerde. Öyle her ile bir üniversite salaklığının peşinden gitmez sosyal devlet. Sosyal devlet, plan yapar ve ihtiyaç olduğu kadar meslek erbabı üretir. Meslek liselerine önem verir. Herkesi üniversite mesunu yapıp, sokaüa 25 yaşından sonra iş bulmaya göndermez. Sosyal ülkeler de kültüre ve sanata önem verilir. Halkın her istediği değil ihtiyacı olanlar karşılanır. Torba ile makarna dağıtarak, kömür bağımlısı halk yaratarak sosyal devlet olunmaz. Bunu anlamayan adam nasıl olur ben de bunu anlamıyorum. Hala buna hizmet diyenler var. Bana plan değil, pilav lazım diyen Menderes hocasının izinden gidenlere müstehaktır işte senin gibiler. Plan yapanlar uzaya gider, medeniyet içerisinde, toplumsal huzur ve mutulukla yaşarken, bizim gibi ülkelerde kalakalırız. Hukuk devlet miyiz.. Malesef fazlasıyla, her biyerimiz hukuka bağlı ve hukuksuz yapamıyoruz. O yüzden hukuk sistemimiz güdük, yavaş ve güvenilmez. Baklava çalan çocuklara 15 yıl veren bu hukuk sistemi, aile kararıyla kızını öldüreni, 15 yaşındaki kıza tecavüz edeni, devleti soyup soğana çevireni, karşıdan karşıya geöen küçücük çocuklara çarpıp öldürenleri iyi halden 2 yılda bırakıyor. Bu mu hukuk devleti. Demokratik ülkeyiz değil mi biz? Bu çok uzun...)




Vatandaşların 'Çete başı Baykal' şeklinde tempo tutmaları üzerine Erdoğan, ' Demeyelim, demeyelim, onlar desin bırakın ama biz demeyelim' karşılığını vererek sözlerini şöyle sürdürdü:'Bu işin güzel ahlak örneklerini inşallah bizler veriyoruz, bizler vereceğiz. Onlar hakaret edecek, biz etmeyeceğiz. Biz tatlı dille konuşacağız, bu yolu tercih edeceğiz. Biz AK Parti iktidarıyız bunu böyle bilin. Bağımsız mahkemelerimiz, savcılarımız, hakimlerimiz incelerler, araştırırlar, ak ile karayı ortaya çıkarırlar. Hukukun çalışmasından rahatsızlık duymak ancak gocunacak işleri olanlar için geçerlidir.' (bağımsız mahkeme var diyorsan önce Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili son yasa değişikliği kaldır ortadan be adam. Adalet bakanına ve müfettişine direk göbekten bağlı olur mu bu kurul. Nerede kaldı kuvvetler ayrılığı. Aaaa. tabi senin oy potansiyelin olan halk göbeğini kaşıyıp, evlilik programı zeyretmekten vakit bulamayıp kuvvetler ayrılığı ilkesinin tüm dünyanında kabul ettiği gibi her devletin en önemli ilkesi olduğunu öğrenememişti... Özür dilerim. Ayrıcai ne olur şu bağımsız yargıyı gerekten ortaya çıkar, bir de dokunulmazlıkları kaldır da kimmiş en büyük çete başı görelim.. Hadi...)

Hiç yorum yok: