Perşembe, Şubat 28, 2013

İfade Özgürlüğü Havuç Değildir - Mehmet Yılmaz

MECLİS'e gönderildiğinin açıklanmış olmasına, rağmen bir türlü TBMM çatısı altına giremeyen "4. Yargı Paketi" Başbakan'ın kararını bekliyormuş.


Sabah'a açıklamalarda bulunan "yargı paketinin hazırlık aşamasında etkin rol alan üst düzey bir yetkili" değişik alternatifler hazırladıklarını, son kararı Başbakan'ın vereceğini söylüyor.

Normaldir, iki nedenle: Birincisi AKP'de Başbakan'ın kaş-göz işareti olmadan nefes bile alınamaz, ikincisi bu siyasi bir karar olacak ve doğal olarak o kararı Başbakan vermeli.

Başbakan'm karar vereceği maddeler "kritik maddeler" olarak tanımlanıyor.

Bunlar Türk Ceza Kanunu'nun "örgüt üyeliği" ve Terörle Mücadele Kanunu'nun "örgüt propagandasıyla ilgili hükümleri.

Bununla ilgili haberlere göre eğer PKK, Apo'nun mektubuna olumlu bir yaklaşım gösterir, kaçırdığı memurları, askerleri serbest bırakırsa paket hemen yasalaşacakmış.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, paket için "İfade ile şiddetin ayrılması. Bu paketin özelliği odur" diyor.

Yani eğer PKK, Apo'nun ve dolayısıyla Başbakan ın istediği gibi davranırsa kanunlarımız düzelecek, medeni ülkelerdeki gibi ifade ile şiddet birbirinden ayrılacak.

Eğer, Karayılan ya da Bayık ters taraflarından kalkmışsa paket çıkmayacak, Türkiye ifade özgürlüğü bulunmayan ülkeler arasında yer almaya devam edecek.

Değişik bir iş vesselam! Türkiye'nin demokratikleşmesi, gelip Apo'ya ve PKK'ya dayanıyor.

Demokratikleşme, hükümetin elinde, PKK'ya uzatılan bir havuca dönüşüyor.

Tuhaf, çok tuhaf!

Hiç yorum yok: