Perşembe, Ağustos 14, 2014

ABD Tatili Gezi Notları 1 - Planlama

Maximiles kredi kartlarımızda biriktirmiş olduğumuz mil puanlara yazık olmamalıydı. Uzak mesafelerde iki kat değerli olan bu puanları değerlendirmek için uzun yıllardır aklımda olan programı uygulama vakti gelmişti. İlk hedefim Brezilya-Iguazu Şelaleri-Arjantin idi. Bilinmeyen ise, Güney Amerika'da tur harici yapılacak ve çoklu uçuş içerecek planların çok pahalı olmasıydı. Bu nedenle planlarda ufak bir değişiklik yaptım; yeni rota Kuzey Amerika. Çok kısa bir değerlendirmeden sonra ve koca ABD'de gidilecek onca yer var iken, batı yakasını tercih etmenin doğru bir karar olduğuna sonradan iyice emin olacaktım.

Planlamanın başlangıcında, Las Vegas, Los Angeles ve San Francisco gezginlerinin önceki notlarından yararlanmanın en doğrusu olacağını düşünerek, akşamları kısıtlı zamanımda internette biraz gezdikten sonra şu sonuca vardım: ne kadar çok bilgi, o kadar kafa karışıklığı. Çünkü, çok fazla olan notlarda arzu ettiğim netlikte bilgilere ulaşmak mümkün olamadı. Üstüne üstlük çoğunluğunu "sırt çantalı" gezginlerin oluşturduğu bloggerların notlarında beni hiç de tatmin etmeyen gereksiz detaylar vardı. Kafayı daha da karıştırmadan, iki soruya vereceğim yanıtların planın temelini oluşturacağına kanaat getirerek "kendi planını kendin oluştur" dedim ve başladım hazırlanmaya.

"bu geziden ne bekliyorum?", "bütçem neye yeter?"

*

Gezi Planlaması

ABD'nin Pasifik kıyısında seyahat edecekler için bir rehber oluşturması adına uzun uzun planlamadan bahsedeceğim. Kurgulamış olduğum ve tatil içerisinde sadece bir günlük bir revizyon ile daha da güzelleştirdiğim bu parkur, denemek isteyenlere harika vakit geçirtecektir.

Öncelikle şunu belirterek başlamalıyım; tur harici yapılacak bir gezinin planlamasında size yetecek üç kaynak var:

  • Booking.com
  • Tripadvisor.com
  • Skyscanner.com
Parkurun genel hatlarını belirledikten sonra, ilk sırada tarih belirlemek ve uçak bileti almak kalmıştı. İki hafta olmasını planladığımız gezinin, ne çok soğuk bir havada, ne de bunaltıcı bir çöl ikliminde geçmemesi için ve yıllık toplantılarımız ile çakışmaması için Nisan ayının ortasının en uygun dönem olduğuna kanaat getirdik. Los Angeles için yaklaşık 20 derecelik bir ortalamanın gayet uygun olduğunu, Las Vegas'taki gündüz sıcaklık ortalamasının ise 25 derece olduğunu, San Francisco'da ise 15-16 derecenin gezi için ideal olduğunu da teyit etmiş olduk.

Öznur ile bu taslak üzerinde çalışırken aklımıza gelen ve gaza gelip "oraya kadar gitmişken, bir de Hawaii mi yapsak acaba?" sorusu ile kanımız kaynayınca işin rengi de değişiverdi.

Ağustos ayında Skyscanner.com'dan İstanbul - Los Angeles gidiş dönüş ve Los Angeles - Honolulu gidiş dönüş bilet fiyatları araştırmaya başladım. Air France'ın 06:15 İstanbul-Paris, 10:30 Paris-Los Angeles hattı ile birlikte, bir kaç hava yolunun da fiyatları makul geldi. THY'nin doğrudan Los Angeles uçuşu da olmasına karşın, gerek fiyatının 100 $ kadar pahalı olması, gerekse benim gibi bir ticari uçak düşkünü için A380 ile yolculuk yapma fırsatı nedeniyle Air France'ı tercih ettik.

14 günlük gezinin son 4 gününü Hawaii için ayırdıktan sonra, kalan 10 günü 4 gün Las Vegas, 4 gün Los Angeles, 2 gün San Francisco olarak planladık.

Booking.com üzerinden kalacağımız otelleri belirleme aşamasında önceliklerimizi şu şekilde belirledik. Fiyat, konum, otopark. Buna göre Las Vegas'ta Monte Carlo Otel, Los Angeles'ta Friendship Motor Inn, San Francisco'da Pacific Motor Inn ve Honolulu'da Aston Waikiki Circle'ı tercih ettik. Booking.com uygulamalarında, rezervasyon sırasında genellikle kredi kartınızdan bir ücret tahsil edilmemekle beraber, rezervasyonların check-in tarihine 2 gün kalana kadar ücretsiz iptal hakkının dışında bir masraf olması halinde kullanılmak üzere 1 gecelik ücret bloke edilmekte. Dolayısıyla, hiç bir maliyeti olmayacağından beğeneceğiniz tüm otellere rezervasyonunuzu uygun fiyattan yapıp, gezi yaklaştığında veya kalacağınız oteli netleştirdiğinizde diğer otellerdeki rezervasyonlarınızı ücretsiz olarak iptl edebilir ve uygun fiyattan konaklama fırsatını kaçırmamış olursunuz.

Elbette böyle bir gezide, araçsız zorlanacağımızı düşündüğümden ve akaryakıt fiyatlarının Türkiye'ye göre çok uygun olmasının da etkisiyle (galonu 4.2 $, yani litresi 1.2 $ gibi) gerek ana karada, gerekse Honolulu'da araç kiralamaya karar verdik. Araç kiralama fiyatları da gayet uygun olduğundan biraz da paraya kıyarak günlüğü 50 $'dan 9 gün Mustang kiraladım. Bu arada şunu belirtmeliyim ki, yaklaşık 3 bin mil araç kullandığımı düşünürsek keşke Mustang yerine daha konforlu olan Prius gibi bir araç tercih etseydim dediğim oldu. 2013 model Mustang'in konforunun olmayabileceğini, sadece motor gücü ve cabrio özelliği gibi göze hitap eden özellikleri ile cazip olduğu ancak tatil sırasında anlaşılabilecekti. Araç kiralama işini de Skyscanner.com üzerinden, sadece 33 $ peşinat vererek hallettim.

Bu tür teknik işler halledildikten sonra, gezinin detay planına sıra gelmişti. Burada da devreye yine internet ve özellikle Tripadvisor.com girdi. Gideceğimiz her şehirde yapılması gerekenleri gün be gün planlayarak Tripadvisor.com üzerinde kayıt altına aldık. Bu sitenin ne kadar faydalı bir kaynak olduğunu ABD'ye gittiğimizde daha iyi anlayacaktık.

Tripadvisor'da istediğiniz şehirdeki yapılması gerekenleri çeşitli kategoriler halinde sıralamak, daha önce bu yerlerde bulunan kullanıcıların yorumlarından yararlanmak, ücretler, açılış-kapanış saatleri, dikkat edilmesi gerekenler gibi konular hakkında önceden bilgi sahibi olarak plan yapmak daha kolay oldu.

Nihayetinde, tüm planı bitirdiğimizde Las Vegas, San Francisco ve Honolulu'daki günlerimizi dolu dolu geçirecek aktiviteleri bulmakta hiç zorlanmadığımızı ama Los Angeles'teki 4 günlük programda ise yapacak pek bir şey bulamadığımızı da eklemeliyim. 1850'li yıllarda kurulmuş olan bu şehrin tarihi özelliklerinin olmaması, ancak Hollywood Bulvarı gibi, ünlülerin evleri gibi veya film stüdyosu gezileri gibi açıkçası pek de ilgimi çekmeyen aktivitelere zaman ve para harcamayı istememem nedeniyle Los Angeles için bir revizyon olacağı sanki baştan belli gibiydi. Bu konuyu Los Angeles notlarında ayrıca anlatacağım.

Artık yola çıkış tarihini beklemeye başlayabilirdik. Ne var ki, hala neredeyse 7 ay vardı...

Zaman çabuk geçti.

Hiç yorum yok: