Salı, Mayıs 21, 2013

Faşist yasaklar demokrat ikna eder - Mehmet Yılmaz

AŞIRI alkol tüketimi ile mücadele etmek, toplumu aşın alkol tüketiminin yaratacağı sakıncalardan korumak kuşkusuz ki devletlerin görevleri arasındadır.


Bunu nasıl yaptığınız, rejiminizin temel karakterini ortaya koyar.

Eğer ana çizginiz faşizme eğilimliyse tümüyle yasaklamak, belli koşullarda yasaklamak, satışı zorlaştırmak gibi yöntemler kullanırsınız.

Bireysel haklara değer veren demokrat karakterli bir rejimde ise bu kimsenin aklına gelmez.

Devlet bu rolünü eğitimle yerine getirmeye çalışır.

Demet Cengiz in dün Hürriyet'te yayımlanan haberi, alkollü içki reklamının yasak olduğu ülkeleri sıralıyordu.

Buyurun liste bugün de burada: Bhutan, Bengaldeş, Mısır, Ürdün, Nepal, Pakistan, Suudi Arabistan, Vietnam, Yemen.

"Demokratik dünyada" ise yasaklamak yerine, düzenlemek söz konusu.

Temel saik alkolün aşırı tüketiminin önüne geçmek, çocuklan ve gençleri hedef kitle olmaktan çıkarmak, alkolün zararlı etkileri konusunda da uyarıcı olmak! Sadece buna bakarak "AKP türü ileri demokrasinin" aslında bir tür İslami faşizm olduğunu söyleyebiliriz.

Daha önce de yazmıştım, Federal Almanya'da Sağlık Bakanlığı böyle bir kampanya yürütüyor, gençlik dergileri ve televizyonlar ile ortaklaşa! "Sıfır alkol" başlıklı kampanyada alkolle mücadele elçileri (sporcular, sanatçılar, şarkıcılar, film-TV oyuncuları gibi) gençleri alkole karşı uyarıyorlar. Sokakta, konserlerde, plajlarda, havuzlarda, spor sahalannda vs. gençlerle sohbet toplantıları düzenliyorlar. Bu etkinliklerde çekilen video ve fotoğraflar bununla ilgili internet sitesinde de yayımlanıyor ve 360 derece yayıncılık ile etkinlikler canlı tutuluyor.

Gençlere alkol olmadan da eğlenilebileceği anlatılıyor.

Bizimkiler böyle bir kampanyayı akıl edemiyorlar tabii, çünkü akılları fikirleri yasakçılıkta.

Kafalarındaki İslami hayat tarzını ancak faşizan.

AKP'nin getirdiği kanun tasansı alkollü içecek reklam ve tanıtımlarını yasaklamanın yanında, satışını zorlaştıran hükümler de içeriyor.


İçkili lokantalann içinin dışarıdan görünmemesi için "tesettüre" sokulması, lokantalann açık alanlarında içki satışının yasaklanması, yeni içki ruhsatlannı verme yetkisinin valiliklere bırakılması gibi bir sürü kısıtlayıcı önlem.

İtirazlar üzerine AKP'li komisyon başkanı da diyor ki "Turistik tesisler ile ilgili olarak bazı düzenlemeleri değiştireceğiz ! Yasaklara itiraz edenlerin bir bölümü de aynı havada: Turistik memlekette böyle yasaklar olur mu?

Neden kimsenin aklına bu ülkede yaşayanlar gelmiyor, bilemedim.

Ne yani, Türkiye turistik bir ülke olmasa bu yasakları sineye mi çekeceğiz, normal mi karşılayacağız?

Hayır kardeşim, burada Türkler de yaşıyor ve bütün medeni ülkelerde insanlar nasıl yaşıyorsa öyle yaşamak hakkına sahibiz! Devletin aşın alkol tüketimi ile mücadelesini herkes destekler, yeter ki bu yasakçı faşist bir anlayışın ürünü olmasın, demokrasilerde olduğu gibi eğitim ile yapılsın.

Belli ki İslamcı faşistler Türkiye'yi de alkollü içkilerin sadece otellerde satıldığı bir tür Dubai yapma peşindeler.

Hiç yorum yok: