Pazartesi, Eylül 09, 2013

Eğilim - Mehmet Yılmaz

Giderek 'bir eğilim' olmaktan çıkıyor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştiriye tahammülsüzlüğünün medyadaki sonuçlarını birer birer almaya devam ediyoruz.

Geçtiğimiz hafta Vatan yazan Mustafa Mutlu da bu nedenle işini kaybeden yazarlar arasına katıldı. Bakalım devr-i iktidarında kaç yazar kellesi almış olacak?

Kolay kolay kırılamayacak bir rekora imza atacak gibi görünüyor.
Tabii bu tahammülsüzlük sonuçlarını sadece medyada vermiyor.
Kim ki Başbakan'ı ve icraatlarını eleştiriyor, bir şekilde suyu kaynamaya başlıyor.

Başbakan'ın sorunu, yapılan her eleştiriyi kendisine yapılmış bir hakaret olarak algılamak.
Tuhaf bir ruh durumu bu ve içinde bir kelime hakaret olmayan eleştirileri bile "Bana hakaret ettiler" diye karşılıyor.

En son Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun, adli yıl açılış törenindeki konuşmasına taktı.
Prof. Dr. Feyzioğlu'nun konuşmasının içeriğine katılın ya da katılmayın ince ince tarasanız bile o konuşmada bir tek kelime hakaret sözcüğü bulabilmek mümkün değil.

Bana inanmayan Barolar Birliği'nin sitesinden bunu bulup, kendi gözleriyle de görebilirler.

Ama Başbakan şöyle diyor: "Yargıtay Kanunu'nda orada baro başkanı da konuşur diye bir madde yok.
Neymiş, teamülmüş. Yok öyle. Hakkı yok. Orada gözümüzün içine baka baka bize hakaret ediyor. Bir dahaki adli yıl açılışında bunlar konuşursa gitmeyeceğim."


Çünkü eleştiriye tahammülü yok, eleştiriyi kendisine yapılmış bir hakaret olarak algılıyor.

Seneye göreceksiniz ki Barolar Birliği başkanı, adli yıl açılışında konuşturulmayacak.

Zaten Adalet Bakanı da kanunu değiştirip. Barolar Birliği başkanına gününü göstermekten söz ediyor.
Ve sonra bu beylerin yönetim biçiminin demokratik olduğuna inanmamızı bekliyorlar. diktatoryal eğilimlerden söz edince sinirleniyorlar.

Ben uyarmış olayım: Böyle devam ederseniz durum sadece bir "eğilim" olmaktan çıkacak!

Hiç yorum yok: